
Poker Face Nedir? Neden Kullanırız?
Poker Face Nedir?
Poker face kelimesi poker oyunundan gelir ve kişinin yüzünün ifadesizliğini belirtmek için kullanılır. Günlük hayatta da poker face, kişilerin duygu ve düşüncelerini yüzüne bakarak anlayamadığımız durumları ifade eder.
Neden Poker Face Kullanırız?
Kendimizi Korumak İçin
- Mesela biri seni sinirlendirdi ama tepki verirsen bunu bir zaaf olarak kullanabilir. O yüzden hiçbir şey olmamış gibi davranırsın. Bu bir savunma mekanizmasıdır.
- Örnek: Yeni girdiğin bir işte yöneticisin ve çalışanlarla konuşurken ifadesiz bir yüz takınıyorsun çünkü duygu göstermenin henüz nasıl algılanacağını bilmiyorsun, zayıf veya disiplinsiz algılanmamak için poker face duruyorsun.
Güç Göstermek İçin
- Duygularını belli etmeyen biri genelde daha kontrollü, güçlü ve gizemli algılanır.
- Örnek: Patronun seni azarlıyor ama sen sakin kalıyorsun, poker face takınarak kontrolün sende olduğunu gösteriyorsun.
Duyguları Bastırmak Gerektiğinde
- Özellikle stresli, üzücü veya beklenmedik durumlarda insanlar duygularını bastırmak için yüzlerini ifadesizleştirir.
- Örnek: Kişisel yaşamında partnerinle bir ayrılık yaşadın fakat işe geldiğinde bunun bilinmesini istemediğin için hiçbir şey yokmuş gibi davranmak istiyorsun ve poker face takıyorsun.
Neden Başkalarının Poker Face’inden Hoşlanmayız?
Anlayamamak Rahatsız Eder
- İnsan beyni otomatik olarak karşısındakinin yüzünden duygu okumaya çalışır (buna mentalizasyon denir). Eğer karşıdaki kişi ifadesizse bu sistem çalışamaz ve bu rahatsız edici bir belirsizlik yaratır.
- Örnek: Sevgilin suratına bakıyorsun ama mutlu mu, kızgın mı, sıkıldı mı anlayamıyorsun. Bu seni strese sokabilir çünkü ne yapacağını bilemezsin.
Empati Kurulamaz
- Karşımızdaki kişinin duygularını göremezsek empati yapmak zorlaşır. Bu da iletişimi zorlaştırır.
- Örnek: Bir arkadaşınla dertleşiyorsun, o ise sadece boş boş bakıyor. Bu seni anlaşılmamış hissettirir.
Güvensizlik Hissi Yaratır
- Araştırmalar, ifadesiz yüzlerin daha az güvenilir algılandığını gösteriyor. Çünkü ne düşündüklerini bilemediğimiz kişilere karşı temkinli oluruz. O kişi yoğun sınır çiziyor gibi algılama eğiliminde oluruz ve uzak dururuz.
- İnsan beyni, karşısındaki kişinin mimiklerini kopyalayarak duygu anlamaya çalışır. Karşısında sürekli Poker face olduğunda bu sistem devreye giremez. Özellikle çocuklukta, ebeveynlerinin yüzünden duygu okumayı öğrenen çocuklar, bu beceriyi sosyal ilişkilerde kullanır. Poker face’li bir ortamda büyüyen çocuklar duygusal olarak zorlanabilir.
Terapide Terapistin Poker Face Kullanması Normal Mi?
Terapistin seans içinde kendi kişisel duygularını yansıtmaması, nötr kalması veya kontrollü yansıtması normaldir. Farklı terapi ekollerinde terapistin kendi duygularını ne kadar yansıtması gerektiği ile ilgili sınırlılıklar mevcuttur.
Neden Terapist Poker Face Takar?
Özellikle psikanalitik terapi yaklaşımında terapötik tarafsızlığı sağlamak için terapist kendi duygu düşünce ve yargılarını danışana yansıtmaz. Bunun sebebi danışanla terapist arasında aktarım yaşanmasını önlemektir.
Terapist eğer danışanın anlattığı olaylara çok güçlü ve ani duygu ifadeleri gösterirse danışan kendini utanmış, korkmuş ya da yargılanmış hissedebilir. Bu sebeple terapist kendi yüz ifadelerini kontrol edebilmelidir. Özellikle terapist klinik gözlem olarak danışanının çevresel faktörlere karşı hassas olduğunu düşünüyorsa, o danışan ile terapide poker face olması gerektiğine karar verebilir.
Terapistin poker face olması aynı zamanda terapötik bir sınır oluşturur. Kendi duygusal tepkilerini çok fazla açığa çıkarırsa sınır bulanıklaşabilir. Bu da terapi ilişkisi açısından sorun oluşturur.
Terapistin Poker Face Olması Her Zaman Faydalı Mı?
Hayır. Özellikle şu durumlarda danışanlar zorlanabilir:
- Duygusal olarak açılmak istiyor ama karşısındaki kişinin yüzünden bir onay, anlayış ya da reaksiyon alamıyor.
- Terapistin duyarsız, soğuk ya da ilgisiz olduğunu düşünüyor.
- Kendi duygularının fazla ya da yanlış olduğunu varsayabiliyor.
- Travma öyküsü varsa, duygularının görünmez olması tekrar travmatize edici olabilir.
Yani terapistin yüz ifadesi olmaması, bazı danışanlarda duygusal kopukluk yaratabilir. Terapist özellikle anlayış, şefkat, merak, endişe gibi duyguları danışanın durumuna göre yüz ifadesiyle de göstererek danışanla empati kurduğunu belli etmelidir. Özellikle çocuklukta anlaşılmamış danışanlarda duygusal yansıma görmek düzenlenmiş hissettirir ve iyileşmeyi destekler.
Özetle, terapist danışanını iyi tanımalı, klinik gözlemini iyi yapmalı, bunun sonucunda da danışanın ihtiyaç duyduğu duygu ifadesini fark ederek terapiye katkı sunacak ve iyileşmeyi destekleyecek ilişkiyi geliştirecek şekilde kendi duygu ve düşüncelerinin danışana profesyonel şekilde yüz ifadeleriyle de yansıtmalı.
Terapi süreci dışında poker face, birçok insanın kendini korumak ve sınır koymak amacıyla kullandığı bir yöntem olması sebebiyle yerine göre sağlıklı yerine göre zarar verici bir yapıda olabilir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli unsur, birey eğer poker face takıyorsa bunun farkında olup olmadığıdır. Eğer farkında olmadan duygu yansıtmıyorsa bu farklı bir probleme işaret ediyor olabilir.